BURSA UNESCO DERNEĞİ PROJELERİMİZ

Projenin Öyküsü
BURSA UNESCO Derneği ülkemizin de bağlı olduğu Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Organizasyonu olan ve anayasası 20 ülkenin resmen katılımı ile 04 Kasım 1946’da onaylanan UNESCO ‘nun kuruluş amaçları doğrultusunda çalışmak ve onun dünya çapındaki programını gerçekleştirmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuştur.
Projenin Öyküsü

Bursa Tophane Meslekı Ve Teknık Anadolu Lisesi İle Almanya’nın Kulmbach şehrindeki UNESCO Kardeş Okulumuz Hans- Wılsdorf-Schule Meslek Lisesi arasındaki dostluğun öyküsü…
Almanya KULMBACH şehri Hans Wilsdorf meslek okulu müdürü Peter Josch 1985 yılında UNESCO kardeş okul projesinin amaçlarını ve fikirlerini paylaştığı genç meslektaşı Hartmut Schuberth ile birlikte Kulmbach’ta yaşayan Türk mimar Çetin Özdoruk dan Türkiye’de bir kardeş okul bulma konusunda yardım isterler. Çetin Özdoruk bu projeyi o zamanlar Bursa DSİ Bölge Müdürü ve kendisinin okul arkadaşı olan Erdem Saker’e anlatır. Erdem Saker bu değişim programı fikrinden çok etkilenir. Arkadaşı ve aynı zamanda da Türkiye’de öğrenim düzeyi yüksek olduğu kabul edilen Tophane Endüstri Meslek Lisesinin Müdürü Orhan Savaşeri’yi bu proje için ikna eder. 27 Mayıs 1985 de Hans Wilsdorf meslek okulu , ATS- Kulmbach Spor Kulübünden küçük bir grupla beraber (19 öğrenci ve 6 öğretmen) Türkiye’ye gelir. Grup Mudanya iskelesinde coşkuyla , folklor ekipleriyle karşılanır ve ilk buluşma gerçekleşir. Bu buluşma Türk ve Alman meslek okulları arasındaki ilk karşılaşmadır.. İkinci buluşma 14 Temmuz 1986’ da Kulmbach ‘da gerçekleşir.

Peter Josh’un vefatından sonra okul müdürü olan Werner Eschenbacher ile proje koordinatörü Hartmut Schuberth ve Tophane Meslek Lisesi okul müdürü Orhan Savaşeri ile proje koordinatörü Oya Bozkurt değişim programını yıllarca sürdürürler.1988 yılında staj çalışmalarının başlamasıyla beraber ilişkiler üst seviyeye çıkar. Tophane EML “UNESCO Kardeş Okullar” bünyesine kabul edilir. 8 Haziran 1992 de iki okul kardeş okul olur, kardeşlik protokolu imzalanır. 1995 yılı Temmuz ayında Kulmbach’da kardeşliğin 10.yılı kutlanır. Werner Eschenbacher’in emekliliğinden sonra Werner Eschenbacher ve Oya Bozkurt’un öncülüğünde Kulumbach ve Bursa da karşılıklı UNESCO dernekleri kurulur ve bu dernekler kardeş okul çalışmalarını desteklemeye başlarlar. 1997 yılında Tophane EML ’de Oya Bozkurt’un emekli olması ile kardeş okul koordinatörlüğünü Hüseyin Köse daha sonra da Mesut Aksu üstlenmiştir.

Almanya’da ise 2013 yılında emekli olan Hartmut Schuberth’in yerine Christoff Hofmann koordinatörlük görevini sürdürmektedir. İki okulun ilişkileri yerel yönetimlere de yansır ve Bursa ile Kulmbach kardeş şehir olurlar. 29 Ekim 1998 Bursa’da ve 3 Temmuz 1999 Kulmbach’da kardeşlik protokolleri imzalanır. Bugüne kadar her iki şehrin belediye başkanları ve okulda görev yapan tüm okul müdürleri bu projeye destek verirler.1985 yılında başlamış olan kardeş okul çalışmaları aralıksız olarak sürdürülmüştür. Bu yıl 26 Mayıs – 9 Haziran 2018 tarihleri arasında, Bursa ‘da gerçekleşen 46. buluşma ile kardeşliğin 33. yılı kutlanmıştır.

Amaçları ve Çalışmaları

KARDEŞ  OKUL ÇALIŞMALARINDA TEMEL AMAÇLARIMIZ

* Atatürk’ün “ Yurtta Barış – Dünyada Barış “ ilkesini ve Alman şair Schiller’in bir şiirindeki “  Tüm İnsanlar Kardeştir ” ifadesini hayata geçirmek.
* Türk –Alman dostluğunu geliştirmek ve Türkiye’nin AB giriş sürecine katkıda bulunmak,
* Kültürler arası farklılıklara saygı temelinde kültürel kaynaşmayı sağlamak.
* Kardeş okullar arasındaki teknolojik gelişmelere katkıda bulunmak.
* Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin yabancı dillerinin  gelişmesine olanak sağlamak.
* Her iki şehirdeki vatandaşların özellikle Almanya’daki Türk ve Alman vatandaşların kültürel kaynaşmalarını ve birbirlerini anlamalarını sağlamak.
* UNESCO nun dünya projelerine katılmak.
* Türkiye’yi, Bursa’yı ve Dünya’ya tanıtmak.
* UNESCO’nun Kardeş Okullar Listesinde bulunan okullarla işbirliği içinde çalışmak ve kardeş   okullara destek vermek.


ÇALIŞMALARDAKİ   UYGULAMALARIMIZ

* Karşılıklı ziyaret edilen ülkelerde öğrencilerimiz öğrencilerin, öğretmenlerimiz öğretmenlerin evlerinde konaklamaktadır.
*  Ziyaretler karşılıklı olarak bir yıl ara ile gerçekleştirilmektedir.
* Karşılıklı ziyaretlerin süresi on beş gündür. Bu zaman içinde öğrenciler meslekleri ile ilgili iş yerlerinde staj çalışmaları yapmaktadırlar, ilimizde ve ülkemizde tarihi ve kültürel ziyaretler gerçekleştirmekte, resmi ziyaretlerde bulunmakta, spor karşılaşmaları, eğlenceler düzenlemekte ve alışveriş imkânları bulmaktadırlar. Öğrencilerin staj çalışmaları iş yerleri tarafından belgelenmektedir
* Gidiş gelişler uçak ile gerçekleştirilmektedir. Ülke içindeki ulaşım ve diğer organizasyonlar ev sahibi okul tarafından karşılanmaktadır.
* Kardeş okulların ziyaretlerinde hazırlanan program ve etkinlikler okullardaki koordinatörler ile bu projeye katılan öğretmen ve öğreniciler tarafından desteklenip yürütülmektedir.
* Kardeş okul çalışmalarının her beş yılında bir kutlama programı düzenlenir ve tanıtıcı kitapçık hazırlanır. Bu programa kardeş şehir belediyeleri, resmi kurumlar, işyeri temsilcileri, sivil toplum temsilcileri ve aileler katılmaktadır.
* Kardeş okullar gerekli durumlarda imkânları ölçüsünde birbirlerine ve diğer kurum ve şahıslara maddi ve manevi destek vermektedirler.
* Okullar kendi şehir ve ülkeleri ile ilgili tanıtım çalışmaları yapmaktadırlar. ( Kitapçık, broşür, dergi, sergi, CD, vb.) Karşılıklı okullarda ülkelerimizi, kültürlerimizi tanıtan daimi sergiler vitrinlerde sergilenmektedirler.

Kardeş okul çalışmaları; birbirlerini tanımayan 830 Türk, Alman öğretmen ve öğrenciyi bir araya getirmiş meslekleri ile ilgili alanlarda farklılıkları gözleme olanağı sağlamıştır. Projeye katılanlar birbirlerini, kültürlerini ve yaşam tarzlarını incelemiş, birbirlerini anlamaya başlamış ve farklılıklara rağmen dost olabilmişlerdir.

Kardeş okul çalışmaları; özelikle Almanya da yaşayan Türk insanın Almanlarla  birbirlerini anlamaları ve  kaynaşmalarını sağlayan katkılarda bulunmuştur.

Bu çalışmalara destek veren;
Projeye katılan Türk ve Alman öğrencilere,
Misafirlerini yürekten sevgi ile karşılayıp misafirperverlik gösteren ev sahibi ailelere,
Projeye destek veren tüm okul müdürleri, proje koordinatörleri, öğretmen ve diğer personele,
Öğrencilere staj imkânı sağlayan işletme yetkilileri ve personeline,
Kulmbach ve Bursa da yaşayan sivil toplum temsilcilerine,
Kulmbach ve Bursa Büyükşehir belediye başkanları ve personeline,
Berlin Wilmersdorf belediye başkanına,
Bursa valiliği ve Kulmbach kaymakamlığına,

Bu projede emeği geçen yukarıda belirttiğimiz tüm kurum, kuruluş ve gönüllüler ile adlarını sayamadığımız kurum ve kişilere teşekkürü borç biliriz.

KARDEŞ OKULUMUZ HAKKINDA BİLGİLER:

Ülke Adı           : Almanya

Şehir                : Kulmbach

Okulun Adı       : Hans-Wilsdorf – Schule- Kulmbach

Okul Müdürü   : Alexander Battistella

Adresi              : Georg – Hagen Str. 35  95326    Kulmbach / DEUTSCHLAND

Telefon            : 00 49 9221 / 69 30

Telefax             : 00 49 9221 / 693 140

E-mail             : berufsschule@bsz.kulmbach.de

Web                 : www.bsz-kulmbach.de

Kronoloji

 

KARDEŞ OKUL 1985-2018 ( 33. YIL ) KRONOLOJİ
Tarih / YılZiyaret Edilen Ülke / ŞehirÖğretmen, UNESCO, Belediye, Anaokulu,Türk Derneği ve diğer delegasyon sayısıÖğrenci Sayısı
1985Türkiye – Bursa27—-
1986Almanya – Kulmbach1317
1987Türkiye – Bursa1025
1988Türkiye – Bursa5—-
1988Almanya – Kulmbach1918
1989Türkiye – Bursa5—-
1989Almanya – Kulmbach26
1990Türkiye – Bursa516
1990Almanya – Kulmbach26
1991Türkiye – Bursa35
1991Almanya – Kulmbach116
1992Türkiye – Bursa66
1992Almanya – Kulmbach28
1993Türkiye – Bursa17
1993Almanya – Kulmbach16
1994Türkiye – Bursa514
1994Almanya – Kulmbach18
1995Türkiye – Bursa111
1995Almanya – Kulmbach138
1996Türkiye – Bursa49
1996Almanya – Kulmbach27
1997Türkiye – Bursa117
1997Almanya – Kulmbach39
1998Türkiye – Bursa210
1998Almanya – Kulmbach47
1999Almanya – Kulmbach510
2000Türkiye – Bursa312
2001Almanya – Kulmbach511
2002Türkiye – Bursa86
2003Almanya – Kulmbach610
2004Türkiye – Bursa49
2005Almanya – Kulmbach1914
2006Türkiye – Bursa24
2007Almanya – Kulmbach29
2008Türkiye – Bursa58
2009Almanya – Kulmbach48
2010Türkiye – Bursa2912
2011Almanya – Kulmbach911
2012Türkiye – Bursa1012
2013Almanya – Kulmbach811
2014Türkiye – Bursa1214
2015Almanya – Kulmbach2114
2016Türkiye – Bursa512
2017Almanya – Kulmbach27
2018Türkiye – Bursa38
    
 Toplam320418
 GENEL TOPLAM738 

 

 

 
 

Cumalıkızık ile ilgili yazılar…

Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu 2001
Orhangazi evkafına ait 1339 tarihli kayıtlarda Kızık Şıhlar köyü ile birlikte Türkçe isim taşıyan başka yerleşim birimlerine de rastlanır. 18.yüzyıl kayıtlarında Cumalıkızık olarak rastlanır anılan köyün 1339 yılında önce kurulduğu anlaşılıyor aynı vakfa dahil başka Kızık ismi ile anılan köylerinde bulunması, bu yerleşim birimlerin bir Türkmen grubu tarafından iskan edildiğini göstermektedir.

Osmangazi’nin başlangıçta, Söğüt’te kışlayıp Domaniç Dağın’ da yaşayan kalabalık olmayan bir Türkmen aşiretinin beyi olduğu anlaşılıyor. Bu saha çevresinde yer alan üç önemli kasabadan Eskişehir’in 1291’de Bilecik ve İnegöl’ün 1299’da alınmış olması Osmangazi’nin bu tarihlere kadar dar bir sahada önemli bir askeri potansiyele sahip olmadığını göstermektedir. Osmangazi’nin kışladığı Söğüt’e ait 16.yy tahrir kayıtları da burasının küçük bir yerleşim birimi olduğunu işaret etmektedir. Ancak Anadolu’da Selçuklu sahasında ortaya çıkan bunalım, yoğun bir Türkmen kitlesinin Osmangazi’nin aşiretinin bulunduğu Marmara uç bölgesine sebep olmuştur. Kızık köyleri sakinleri de bu sıralarda bölgeye gelmişlerdi.

1295-1303 yılları arasında özellikle Orta Anadolu’yu etkileyen bunalımlı bir dönem  yaşamıştır. 1295 ve 1297’de Sultan Mesud’un da karıştığı Moğol kumandalarından Toğaçar ve Baltu’nun ayaklanmaları yaşanmıştır. 1299 yılında ise bu defa Karaman Türkmenleri’nin desteği ile Sülemiş, bağımsız bir beylik kurmak istemiş ancak isyan bastırılmıştır.

Bu gelişmeler sırasında Gazan Han’ın Selçuklu tahtına yaptığı müdahaleler ve nihayet Sultan 2.Alaadddin Keykubat’ın idam edilmesi (1302) Selçuklu  Devleti’ni çökertmiş, Anadolu’yu Moğol valileri yönetmeye başlamıştı.

Bu yoğun siyasal gelişmelerin yarattığı otorite boşluğu yerleşik ve göçebe halkın güvenliği tehdit ediyordu. Bu tarihlere ait bir kayda göre 1299 yılında Niğde-Kızılırmak arasındaki yörede 3000 kişilik bir grubun çapul hareketleri sonunda “köylerde hiç kimse hayatından emin değildi. Halk uzun süre oranın baskısı ve yağmaları altında kalmıştı.”

Yukarıda gördüğümüz gibi 1291-1291 bizzat Keyhatu’nun çıktığı sefer sonunda Kastamonu’da Rüknettin Kılıç Arslan ile Çobanoğlu Muzafferüddin Yavlak Arslan’ın öldürülmeleri ve daha sonda birbirini izleyen ayaklanmalar özellikle Niğde-Çankırı-Ankara- Eskişehir ekseni üzerinde yaşayan göçebe ve yerleşik halkın güvenliği tehdit etmiş olmalıdır. Bu sıralarda Osmangazi 1286’da Kutaca’yı alarak Domaniç derbendinde (İkizce’de) bu yörenin tekfurlarını yenilgiye uğratmış, 1289’da Karacahisar’ı alarak Eskişehir’de ilk teşkilatını oluşturmuştu. 1291’de Göynük alınarak özellikle göçebeler için elverişli sulak otlak ve yayla sahası genişletilmişti.

Osmangazi 1299 yılında Yenişehir’i kurarak Söğüt’ten bu tarafa taşındı. Pachymeres 1301 yılına doğru Osmangazi’nin Bithinya’da ki korkutucu akınlarından bahseder. O’nun başarıları çevrede yankılanınca birçok Türkmen bu uçta toplanmıştı. Osman Gazi bu kuvvetlerle İznik’i sıkıştırdı  ve şehrin yardımına gönderilen Bizanslı general Muzalon’u bozguna uğrattı. (1301) Bu olay, eski Osmanlı rivayetinde “İstiklal-i Osmangazi” başlığı altında anlatılır. 1302 yılında Bursa-Yenişehir arasındaki Dimboz Boğazında Bursa yöresi tekfurlarının müttefik askeri gücünün yenilgiye uğratılması üzerine, Bursa ovası Türkmenlere açılmıştı. İşte Cumalıkızık sakinleri bu tarihten sonra köylerinin kurmuş olmalıdırlar.

Prof. Dr. Fügen Berkay 2001

Cumalıkızık köyü Uludağ yamaçta yer alan, toplu bir mekan yerleşimi gösteren bir orman köyüdür.

Küçük ve büyük balıklı derelerinin arasındaki yamaçta yerleşikleşen köy Bursa’nın fethinden önce oluşturulan bir dokuda, ülke içinde aşağı yukarı XVI. Yy. a kadar, başka köyler ve topluluklar gibiiktisadi ve sosyal bakımdan dengeli, istikrarlı bir hayat sürdürdü. XVI. Yy. dan başlayarak ortaya çıkan sosyal-ekonomik değişme ve bozulmalar kır hayatınıda olumsuz etkilemeye başladı ve bu durum çok uzun sürdü.

Ancak görüldüğü kadarıyla Cumalıkızık hem zengin doğal konumu ve ham de Vakıf köyü olmasından ötürü bu temel sarsıntılardan çok temelden etlilenmedi.

1950-60 döneminde traktörün kullanımının başlaması ve yaygınlaşması, tarıma Pazar ekonomisinin girişi ile başlayan yeni dinamik, Türkiye’de köy nüfusunu hareketlendiren ve iç göçleri başlatan bir başka süreci işaret etmektedir. Bu süreç elbette Cumalıkızık’ı da etkilemiştir.

Hızı artan sosyal değişme, köyü Bursa’nın bitişiğine getirirken 1950’lerde başlayan kestane hastalıkları da ekonominin asıl ayağını aksatmış, köyün bitişiğine kadar gelen şehre olan eğilimi ile ekonomik gerileme yakın zamana kadar süregelen sarmalı başlatmıştır. Köyde geniş toprakların satışı ve şehirde bir hayat kurma eğilimi ve özeni de bu sarmalın bir koludur.

Köy ilk defa içinde bir müteşebbisin atılımıyla 1940’larda elektriğe ulaşmış, ama köylü, kendi köylüsü olan işletmeciyi kızdırınca tesisat sökülmüş, bu defa 1971 de devlet eliyle elektrik getirilmiştir.

90-91 yıllarında köyü kalkındırmak için dağ otellerine köyden kalkan teleferik kurulması öngörülmüş, köylü işletmecilik konusunda Belediye ile anlaşmazlığa düşünce bu şans da yakalanamamıştır.

Genelde iyi bir tarihin ve zengin bir yörenin verdikleriyle esen olan köy kendisini aşan sosyal değişimlerin etkisinde kalmış, kendi bünyesinden ve iç dinamiğinden gelmesi beklenen bir değişimin dışında kalmıştır. Kendi dışında oluşan değişimin etkileri erkek nüfusu ağırlıklı ve kararlarda yine erkek nüfusu etkilidir.

Ancak, üç yıldır süren yeni proje ilginç bir biçimde süreci değiştirmeye başlamış olup köyün iç dinamiği harekete geçirilmeye başlanmış yine ilk defa uykuda bir potansiyel güç olan kadın bilinci ve emeği bağımsız bir ekonomik güce dönük anlamda değerlenme sürecine girmiştir. Bir başka deyişle ev ekonomisine ait ve gelenekte sadece ev tüketimine dönük ürünlerle bu defa ev dışına dönük bir değer alanı ortaya çıkarılmaya başlanmıştır.

Bu durum bize artık bir sit alanı ve mahalle olan köyün karakteristik canlılığını koruyacak ve tamamen terk edilmesi gibi bir tehlikeyi önleyecek yüz güldürücü bir iç dinamiğin harekete geçtiğini gösteriyor.

Böyle bir süreç mevcut bahçe tarımı gelirine iç ve dış turizmin getirilerini ekleyebilecek güce ulaştığında, Cumalıkızık’ın hem korunma hem de yaşatılması amacı geri dönüşsüz olarak gerçekleşebilecektir.

Aslında, son on yıllarda önce sanayi, sonra sanayi ve üniversite şehri olan Bursa’da bu durumun sosyal ve ekonomik bakımdan her kesim için verimli ve kazançlı bir denkleme dönüşmesi, tarihteki temel özelliklerinden olan tarım şehri özelliğinin arka plana itilmemesi ile mümkündür. Turizmdeki süreklilik ve çekicilik de otantik olanın hayatiyetini ve doğallığını geleceğe taşımadaki başarı ile paralel gidebilecektir.

Nezaket Özdemir Bircan

DOLUDİZGİN CUMALIKIZIK

Bursa’nın örnek projesi Cumalıkızık Köyü, Mine Ersevinç Akkuş’un Ekin Yayınevi’nden yayınlanan “Cumalıkızık Köy Monografisi” kitabı ile yeniden aklıma düştü. Kitap, Mine Akkuş’un doktora çalışması. Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde görevli Mine Ersevinç Akkuş’un çalışmasını Bursa Araştırması Vakfı’nın desteklediği 20 Ağustos 2000 tarihinde Bursa 2000 gazetesinde yayınlanmıştı. Daha sonra 2004 yılında aynı vakfın dergisinde iki tane de makale görüldü.

-Akkuş, MineGeçmişten Bugüne Uzanan Bir Soluk: Cumalıkızık. Bursa Araştırmaları; Kent Tarihi ve Kültürü Dergisi. 2004/6, 10-14s.

-Akkuş, Mine. Temettuat Defterlerine Göre: Cumalıkızık Köyü. Bursa Araştırmaları; Kent Tarihi ve Kültürü Dergisi. 2004/7, 8-12s.

Elimizdeki kitap, çalışmaların tamamlanarak sonuçların yayın hayatına kazandırıldığını gösteriyor. Tanıtım yazısında “Cumalıkızık Köy Monografisiyle, Cumalıkızık Köyü’nün mimari kimliğinin getirdiği önemin yanı sıra üretim ilişkileri, gelenekleri, anlatıları ve tarihselliğiyle köydeki yaşam da irdelenerek, yerel tarih çalışmalarına bir katkı sağlamak hedeflenmiştir,” denilmektedir. Amacına ulaşıldığı kuşkusuz. Köy araştırmalarının hemen hiç yapılmadığı Bursa’da araştırmacılara böylelikle bir ışık da yakılmış oluyor. Arşiv belgelerinden elde edilen bilgiler günümüzde revaçta olan bir araştırma yöntemi olan sözlü tarih çalışmasıyla harmanlanarak köyün hem tarihsel gelişimini hem de güncel konumunun belgelenmesi hedeflenmiş. Böylece Cumalıkızık Köyü Bursa’daki köyler arasında yine ilklerden birini daha başararak hakkında ayrıntılı bir araştırma yapılan bir köy olma niteliğini de kazanmış oluyor. Darısı diğer köylerimizin başına.

Benim Cumalıkızık ile tanışmama gelince, neden 2001 yılında Cumalıkızık hakkında hazırladığım bir PowerPoint sunumu. O sunum nedeni ile Cumalıkızık hakkında bir hayli doküman toplamıştım. Büyük çoğunluğunun aslı veya kopyası temin edilmiş 187 makale, broşür ve kitaptan oluşan bir koleksiyon edinmiştim bu sayede. Tabii ulaşamadıklarım da var içlerinde. Kimler yazmamış Cumalıkızık hakkında, Zeynep Oral’dan Cengiz Bektaş’a Mehmet Yaşin’den Oktay Ekinci’ye kadar. Başta çeşitli mesleklerden akademisyenler olmak üzere, mimarlar, çevreciler, gazeteciler, siyasetçiler, daha kimler kimler. Şairler şiir yazmış, ressamlar çizmiş Cumalıkızık’ı ve fotoğrafçılar hiç boş durmamış. Yapılan bir grafik çalışması 1983 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü kazanmış. İnşallah gün gelir Cumalıkızık bibliyografyasını da yayınlarız. Sunum hazırlamışım da oturup bir yazı yazmamışım. Şimdi, yazma zamanı deyip, gündemi vesile bilerek, Cumalıkızık’ı bir de ben anlatayım dedim.

Uludağ’ın eteğinde 700 yıllık bir direncin öyküsü Cumalıkızık… Recai Coşkun keşfetmiş bu köyü 1973 yılında ve “Mimari Mirasın Korunması, Sivil Mimarlık Örneklerinden Bursa’nın Cumalıkızık Köyü” başlığıyla yüksek lisans tezi olarak incelemiş. Bu bilimsel bakış açısı bir yana şair yönüyle bakınca Cumalıkızık’a “Tükenmişlik yamacına gümüş bir çerçevedir asılan ve dökülen üç damla yaştır yeşil ceviz acısı bakışlardan…” diyor, Recai Coşkun.

Cumalıkızık, 1981 yılında Bursa Koruma Kurulu’nun 12730 sayılı kararla “Kentsel ve Doğal Sit Alanı” olarak koruma altına alınmış. Ancak rivayet odur ki, yaklaşık 1302-1339 yılları arasında bir tarihte Tokat dolaylarında yaşayan 24 Oğuz boyundan biri olan Kızıklar, Karakeçili aşiretinden bir yurtluk ister. Ertuğrul Gazi Uludağ eteklerinde yer gösterir. Yedi kardeş yedi köy kurarlar. Cumali Bey; Cumalıkızık, Hamlı Bey; Hamamlıkızık, Bayındır Bey; Bayındırkızık, Fethi Bey; Fethiyekızık (günümüzde fidyekızık), Dal Bey; Dallıkızık, Derekızık ve Değirmenlikızık. Bu köylerden Bayındırkızık ve Dallıkızık Köyleri günümüzde bulunmamaktadır. Öyküsü böyle Cumalıkızık’ın. Günümüzdeki mimari önemi ise 700 yıllık olmasa bile III.Selim dönemine kadar tarihlenebilen özgün mimari yapıda evlere sahip olması. Osmanlılardan önceki dönemdeki yerleşim özelliklerini ise hiç bilmiyoruz.

Seksenli yılların başına kadar 3000 nüfuslu, 270 haneli köy iken Cengiz Bektaş’ın “Kestane ağız tadı/ Kestanelerimizdi yüzümüzü güldüren kırklarda, ellilerde/ Ağaçlarımız sonra küstüler mi ne…/ “Ayakta öldüler” gerçekten birer birer…/ Birer birer düştüler ki sonra, / Yürek dayanmaz…” Dediği gibi önce kestaneler küsmüş Cumalıkızık’a. Sonra metropolün acımasız kıyıcılığına, gelir kaynaklarının azalmasıyla tek tek boşalan evlere direnmek zorunda kalmış. Camilikızık denmiş, Şıhkızıklar denmiş, Cumalıkızık denmiş, köy iken mahalle olmuş, göç olmuş ıssız kalmış, Geçen zaman içinde nüfusu 800’e hane sayısı 180’e düşmüş. Ve evler… Necatigil Usta’nın deyişiyle “Evlerin içi oda oda üzüntü, / Evlerin dışı pencere,”

Bütün bu karamsarlık, kaderine terk edilmişlik ve unutulmuşluk döngüsü Tophane UNESCO Gençlik Derneği’nin “Korumaya, yaşatmaya ve ortak sorumluluğa çağırıyoruz” duyurusuyla değişir. Günümüzde Cumalıkızık; çarpık şehirleşmeye kentlerde artan köylü nüfus yoğunluğuna, yapay çevre olumsuzluklarına alternatif olarak incelenebilecek özgün, ekolojik, tarihi, kültürel ve mimari bir mirastır. Kat edilen bu yol toplumsal bir çoksesliliğin ürünü. Köye uzatılan el 1992 yılında Yıldırım Belediyesi’nin eski muhtarlık evini onarması ile başlıyor. Onarılan ev günümüzde “Cumalıkızık Etnoğrafya Müzesi” olarak kullanılmaktadır. 1993 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi “Koruma Amaçlı İmar Planı” hazırlıyor. 1996 yılında Mimarlar Odası Bursa Şubesi “Cumalıkızık 2007 Atölyesi” çalışmalarını başlatıyor. 1998 yılı ise bir dönüm noktası. O yıl “Cumalıkızık Koruma-Yaşatma Eylem Programı” başlatılıyor. Proje ortakları; Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Uludağ Üniversitesi, Yıldırım Belediyesi, Kültür Bakanlığı, Tarım İl Müdürlüğü, Mimarlar Odası Bursa Şubesi, Tophane UNESCO Gençlik Derneği, Çekül Vakfı, Gümtop, Tursab, Penelope Tekstil ve Cumalıkızık köylüleri.

Yıllarca süren uzun bir çalışmadan söz ettiğim muhakkak ama bu sürecin aktörleri hiç yılmadı. Projenin başarısının en önemli gerçeği de bu olsa gerek. Cumalıkızık Köylüleri bugün sürdürülen bu kararlı çalışmaların meyvelerini toplamaktadır. Bu proje el ele verildiği, zaman üstesinden gelinemeyecek hiçbir iş olmadığının göstergesi. Topyekün bir kalkınma modeli. Bu anlamlı çalışma ile artık Cumalıkızık turizm rehberlerinde adı geçen, her yıl düzenlenen Ahududu Festivali ile ününü pekiştiren bir köy. Organik tarım yapılan, turizm değerlerinin bilincinde, bozulmamış dokusu ile köy filmlerinde doğal film platosu olarak kullanılan Bursa’ya gelenlerin mutlaka görmek istedikleri bir konuma geldi. Anlaşılmıştır ki; tuğla üstüne tuğla koymak, boşuna değildir.

Siz de Cumalıkızık’ı ziyaret ederek bu sürece katılabilirsiniz. Köyün meydanında Osmanlı’nın simgesi çınarların altında soluklanır, soğuk ayran ve gözlemenizi yedikten sonra enerji tazeleyerek dalarsınız sokaklara. “Birbirine sırt vermiş o güzel ahşap evler, kafesli pencereler, gölgeli taşlıklar, sofalar, avlular, börtü böcekli bahçeler, kıvrılarak uzayan taş yokuşlar, yokuş aşağı süzülen suyun şırıltısı, tarihi hamamın duvarı, camisi, ışıklı bir gülümseyişiyle kapı önlerinde oynayan çocuklar ve sizi köyle birlikte saran mistik bir sessizlik; ev ürünleri satan nineler, Cin Aralığı, hocanın evi, köy ekmeğinin toprak kokusuna karışan kokusu, “ ve daha nice güzellikleri keşfetmek için birkaç saat yetmez. Köy pansiyonunun konukseverliğinde konaklayabilirsiniz de…

Cumalıkızık bu kadar değil. Ertesi gün tekrar çıkın keşfe, yılların kullanımı ile adeta cilalanmış kayrak taşı sokaklar evleri ayırmaktadır. Dar sokaklar, eliböğründe çıkmalara dayalı cumbalarla çatılarda birleşir. Birbirine yaslanan alaturka kiremit kaplı kırma çatılar, sokakları güneş ve yağmurdan korur.  Sırtlarını kuzeye vermiş, günün bütün ışığından yararlanan gülümseyen, sağlıklı evlerin arasında ilerlerken Cin Aralığından zorlanarak geçersiniz teker teker. Cumalıkızık kucaklar sizi sevecen insanlarıyla. Avlular çiçeklerle yaşar, asmalarla şenlenir. Terk edilmemiş hemen her evin bahçesinde bir asma vardır. Asma Cumalıkızık’ta şan demek, sarap demek, yeşil demek, gölge demektir. Öz değerlerini ekonomiye tahvil edip, köylerinde kıvançla yaşayan, karnı tok, sırtı pek insanların dost bakışlarıyla karşılaşırsınız her adımda. Hemen her saçağın altında kırlangıç yuvaları görürsünüz. Çünkü Cumalıkızık’ın bir diğer sakinleridir kırlangıçlar…

Güzel şeyler de oluyor Türkiye’mizde, el ele, gönül gönüle veren insanlarımızın ortak başarılarıyla varılan daha nice güzellikler de anlatılmayı beklemektedir. Cumalıkızık bunlardan sadece bir tanesi. Tarımsal, geleneksel ve turistik gelirleriyle yaşayabilen örnek bir köy olarak Cumalıkızık Mine Ersevinç Akkuş’un kitabında da teslim edildiği gibi, doludizgin yoluna devam etmektedir. Daha nicelerine




Amaçları ve Boyutları

PROJENİN AMACI

Zengin değerlerin birikimini taşıyan Cumalıkızıklıların örnek çalışmalarla sosyo-kültürel ve ekonomik alanda geliştirmeleri ve yerleşimlerini onarmalarına ve yaşamlarını iyileştirerek sürekliliklerine katkı sağlamaktır.

Projenin Başlama nedenleri;
Koruma politikalarındaki eksiklik, tarihi ve doğal dokunun yıpranmaya başlamış olması, şehre göç ile nüfusun azalması ve binaların yıkıma bırakılması, kaçak yapılaşma, eğitimde yetersizlik, köy tüzel kişiliğinin ve mal varlığının kaybedilmiş olması, tarım kazancının azalması, aile yapısında değişim, bütünü ile korunarak günümüze gelebilmiş tek yerleşim olmasıdır.

SOSYOKÜLTÜREL BOYUT

A-  Cumalıkızık’ın sosyal yapı gelişiminin planlı sürdürülebilirliğinin sağlanması
     –  Sosyal yapının gelişimi amaçlı sürdürülebilir bir eğitim ortamının sağlanması (bilgilendirme toplantıları, eğitim v.b.
     – Etkinliklerin düzenlenmesi  (seminerler, söyleşiler, sinema tiyatro sergi etkinlikleri vb)

B-  Cumalıkızık’ın kültürel yapısının korunması ve zenginleştirilmesi
     –  Bu amaçlı sürdürülebilir bir eğitim ortamının sağlanması
     –  Kültürel yapının zenginleştirilerek geleceğe taşınması
     –  Cumalıkızık’ın kültürel yapı işleyişinin örgütlenmesi ve bunun için gerekli kaynakların akılcı yönetimi Cumalıkızık halkının kendi kültürünün zenginleştirilme sürecini benimsemesi Cumalıkızık’ın sürdürülebilir bir kültürel yapı örgütlenmesinin oluşturulması ve desteklenmesi
     –  Cumalıkızık’ın önce yaşayanlarına sonra yerel, ulusal ve uluslararası boyutlarda tanıtılması. Yurt içi ve yurt dışı sunumlar, çeşitli tanıtım yayınları daha sonra gelenekselleşen şenlik organizasyonları yapılmıştır. İlk dört Cumalıkızık Festivali’nin planlanması, organizasyonu ve hayata geçirilmesi.

EKONOMİK BOYUT

A- Cumalıkızık’ın ekonomik yapısının incelenmesi.
   – Belirlenen farklı zaman birimlerinde ekonomik yapının incelenmesi ( Tarım-hayvancılık-ev ve el ürünleri vb. )
   – Çevresel değişimin ekonomik yapıya etkisi,
   – Yerleşimdeki iş gücünün ve yerleşimden giden iş gücünün incelenmesi,
   – Gelecekte Cumalıkızık’ın ekonomik gelişimi sağlayacak alt yapının araştırılması
   – Cumalıkızık’ın ekonomik gelişiminin sağlanması.
   – Ekonomik yapının değerlendirilmesi
   – Tarım girdisinin sürdürülebilir olması, eko tarım çalışmalarının geliştirilmesi,
   – Yerleşimden giden iş gücünün geri çekilmesi, iş kollarının geliştirilmesi, geleneksel zanaatlarının geliştirilmesi,
   – Ev ve el ürünlerinin geliştirilmesi, üretim-sunum-pazarlama modellerinin oluşturulması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması.
   – Yerleşimin tarihi geçmişinin geleceğe taşınmasında ekonomik girdiler sağlanması,
   – Cumalıkızık’ın doğal güzelliğinin yaşanırlığının sağlanması ve bunun ekonomik girdiye dönüştürülmesi,
   – Cumalıkızık’ın doğal değerlerinin ekonomik girdiye dönüştürülmesi (su vb.)
   – Ekonomik canlanmayı sağlayacak etkinliklerin sağlanması (şenlik-pazar-tur programları)

B- Cumalıkızık’ta sürdürülebilir ekonomik yapı örgütlenmesinin sağlanması / Finans Çözümü



FİZİKSEL BOYUT

Bursa Büyükşehir belediye Başkanı ve Tarihi Çevre Koruma ve Yenileme Şube Müdürlüğü’nün katkı ve koordinasyonuyla fiziksel çalışmalar başlamıştır. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı, Bursa UNESCO Derneği başkanı Erdem Saker aynı zamanda projenin başkanlığını üstlenmiş ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin ilgili birimleri, Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü, İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi,O.D.T.Ü. Mimarlık Fakültesi, Turizm Bakanlığı Yatırımlar Genel Müdürlüğü ,Turizm İl Müdürlüğü, Bursa Müze Müdürlüğü, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü, TELEKOM Gençosman Müdürlüğü, Mimarlar Odası Bursa Şubesi, BUSKİ Genel Müdürlüğü, TEDAŞ Bursa Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğü, ÇEKÜL-Yapı Donatı A.Ş., Özgür İnşaat San. A.Ş.’nin katkılarıyla sürdürülmüştür.

Eğitimler

VERİLEN EĞİTİMLER ( 1998-2014 Bilgilendirme ve değerlendirme toplantıları, uygulamalı kurs ve seminerler)

Yöre halkının yerleşimlerinin önemini kavramalarını sağlamak üzere yapılan toplantılar ve yöre halkını kendi yerlerini kurtarmaya teşvik etmek üzere yapılan toplantılar.

17-Eylül-1998: Köy kadınlarının ev-el ürünlerinin iyileştirilmesi ve zenginleştirilmesi için kurs çalışmaları başlatılmıştır.

19-Eylül-1998: Köy kadınlarına ev-el ürünlerinin ekonomik girdiye dönüştürüleceğini göstermek ve köyde kurulacak pazara öncü-örnek olmak üzere Bursa’da bir etkinlik düzenlenmiş ve bu pazara Bursalılar davet edilmiştir.

26-Eylül-1998: Cumalıkızık köy giriş meydanında ilk kez ev-el ve bahçe ürünlerinin satışının yapıldığı köy pazarı açılmış, Cumalıkızık kadınları örgütlenerek pazara katkıları sağlanmıştır.

30-Eylül-1998: Cumalıkızıklı kadınlara meme kanseri konusunda bilgilendirme toplantısı yapılmıştır.

5-Ekim-1998: Köy genç kızlarına ‘Makine nakış’ kursu açılmış ve bir sergi ile ürünlerinin satışları sağlanmıştır.

5-Ekim-1998: Köy kadınlarına ‘İpek halıcılığı’ kursu açılmış, kursiyer sayısının azalması ile kurs 29-Ocak-1999’da kapatılmıştır.

5-Ekim-1998: Köy ilköğretim okulu öğrencilerine ‘İngilizce’ kursu açılmış ve başarı ile sürdürülmüştür.

5-Ekim-1998: Köy erkeklerine ‘İngilizce’ kursu açılmıştır.

20-Ekim-1998: Setbaşı İlköğretim Okulu ile Cumalıkızık İlköğretim Okulu kardeş okul olmuştur. Malzeme ve eğitim desteği başlamıştır.

26-Kasım-1998: Köy ilköğretim okuluna fotokopi makinesi, eğitim malzemeleri hediye edilmiş ve okulun dış cephe boyası yenilenmiştir.

26-Kasım-1998: Köy erkeklerinin projeye aktif katılımını sağlamak ve tarım çalışmalarını desteklemek için Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri ile tarım konusunda seminerler başlatılmıştır.

28-Kasım-1998: Köy kadınları ile köyün geleneksel yemek kültürünün yaşatılması için toplantılar yapılmıştır. Kadın ve çocuklara sağlık eğitimi verilmiştir.

6-Aralık-1998: Cumalıkızıklılara sağlık taraması gerçekleştirilmiş ve tarama değerlendirme bilgileri kendilerine aktarılmıştır.

12-Aralık-1998: Cumalıkızıklıların Bursa’da bir tiyatro oyunu izlemeleri sağlanmıştır.

04-Ocak-1999: Cumalıkızıklıların ramazan gece şenlikleri kapsamında Karagöz Evi’ndeki gösteriye katılmaları sağlanmıştır.

05-Şubat-1999: Köy geleneklerini günümüze taşıyacak örneklerin geliştirileceği ‘dikiş’ kursu, köy kadınları için başlatılmış ve ürünlerin satışı sağlanmıştır.

08-Şubat-1999: Cumalıkızıklı genç kızların isteği ile ‘İngilizce’ kursu verilmiştir.

13-Şubat-1999: Köyde satış ürünlerinin üretim ve pazarlanması ile üretim sorunlarının giderilmesi konusunda seminer verilmiştir. İlköğretim okuluna tepegöz ve tepegöz perdesi hediye edilmiştir.

18-21-Şubat-1999: İstanbul’da, Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMİTT 99’da, Cumalıkızık gelenekselliği ile tanıtılmıştır. Hazırlanan stant birincilik ödülü almıştır.

18-Şubat-1999: Cumalıkızık Koruma Yaşatma Projesi’nin tanıtımı, örneklenmesi, ulusal ve uluslar arası platforma taşınabilmesi amaçlı bir yayın hazırlanıp, dağıtılmıştır.

15-Mart- 1999: Köyün geleneksel ahşap yapı dokusunun yerel olanaklarla köylüler tarafından korunarak yaşatılması ve işsiz köy delikanlılarına meslek kazandırma amaçlı ‘Ağaç işleri’ kursu gerçekleştirilmiştir. Bu dört dönemli kurs mekanı, köy kooperatifine, makine parkı da Bursa UNESCO Derneği’ne aittir.

23-Mart-1999: Organik tarım konusunda geniş katılımlı bir bilgilendirme toplantısı köy kahvesinde gerçekleştirilmiştir.

2-Nisan-1999: Köyün özgün motifleri yaşlı bayanlar aracılığı ile ortaya çıkarılmıştır. Sponsorların katkısı ile alınan malzemeler köylü kadınlara dağıtılmış, danteller ve örtüler de köylü kadınlar tarafından çoğaltılmış ve satın alınarak köyde değerlendirilmiştir.

09-Nisan-1999: Kültür Turizmini tanıtmak ve özendirmek amaçlı köy gençleri ve kadınları için ‘Turizm otelcilik’ kursu açılmıştır.

05-Ocak-2000: Köy kadınlarının isteği ile bir ‘Makine dikiş’ kursu açılmıştır.

15-Ocak-2000: Tarım sulama çeşitleri ve özellikle damlama sulama ile ilgili bir bilgilendirme toplantısı organize edilmiştir.

3-Temmuz-2013: Köyde pansiyonculuk hakkında bir konferans verilmiştir.

 

Cumalıkızık’ta kültür turizmini tanıtmak, katkı sağlamak, kültür turizmi yolu ile kadınlardaki ve gençlerdeki işsizliği önlemek amacı ile hazırlanan AB projesi aracılığı ile verilen eğitimler:

Kasım-2005: Cumalıkızık halkının kendi evlerinin, tarihsel dokusunu bozmadan onarabilmelerine olanak sağlayacak  ‘Ağaç işleri ve oymacılığı’ kursu gerçekleştirilmiştir. (3 eğitim dönemi, 78 saat)

Turizm sektöründeki kalkınma hedeflerinin gerçekleşmesinde nitelikli insan gücüne ihtiyacı karşılama amaçlı İletişim ve bilgi teknolojilerini turizm alanında kullanabilmek ve bu alanda istihdam sağlamak için ‘İletişim ve bilgi teknolojileri’ kursu gerçekleştirilmiştir. (3 eğitim dönemi, 192 saat)

Cumalıkızıklı kadınlara ve genç kızlara meslek öğretmek ve öğrendikleri ile üretmelerini sağlamak amaçlı ‘El dokumacılığı’ kursu açılmış, eğitim sonunda 30 adet el dokuma tezgahı katılımcılara dağıtılmıştır. (4 eğitim dönemi, 48 saat)

Türk yemek kültüründeki çeşitliliği köy kadınlarına tanıtmak yöresel yemeklerin aslına sadık kalınarak üretimini sağlamak amacı ile ‘Ev yemekleri ve doğal ürünleri hazırlama’ kursu açılmıştır. (6 eğitim dönemi, 48 saat)

Turizmi desteklemek amacı ile ‘İngilizce’ kursu açılmıştır. (9 eğitim dönemi, 108 saat)

Cumalıkızık’ta yerli ve yabancı turistlere uluslararası konaklama ve gastronomi hizmetleri verilebilmesi amaçlı ‘Pansiyonculuk’ kursu açılmıştır. (6 eğitim dönemi, 48 saat)

15-19-Şubat-2005: Cumalıkızık köy halkına kültür turizmini destekleyecek toplam kalite seminerleri verilmiştir. (toplam 16 saat)

01-04-Mart-2005: Cumalıkızık köy halkına kültür turizmini destekleyecek ‘Girişimcilik’ seminerleri verilmiştir. (toplam 16 saat)

Kültür Turizmini desteklemek ve örneklemek üzere dernek proje evinde özgün dekorasyon ile (müze ev) 2 oda, banyo ve giriş hazırlanmış, köylünün dikkatine sunulmuştur.

AVRUPA BİRLİĞİ PROJESİ

Bu proje ile Cumalıkızık yerleşimleri sınırlar içindeki uzun sürekli işsizlerin, kadınların, vasıfsız gençlerin, kültür turizmine katılımları aracılığı ile iş ve meslek sahibi olmaları amaçlanmaktadır. Proje, Cumalıkızık yerleşiminin kültür turizminden yararlanarak işsizlerin iş sahibi olmaları amacı ile kültür turizminini oluşturacak konularda kursların açılması ve bu kurslar   için bir eğitim merkezinin oluşturulmasıdır.  Proje yararlanıcıların yerel ve ulusal yetkililer ile iletişim kurabilmeleri (yabancı dil eğitimi), mevcut olan tüm iletişim teknolojileri  öğrenmelerini  (Bilgisayar Eğitimi)  ve  bunları kullanmalarını  ve son olarak  istihdam  edilebilirliklerini artıracak beceriler geliştirmelerini sağlayacaktır. Projenin uzun dönemli amacı, benzersiz bir yerel eğitim merkezinin kurulması, girişimcilerin yaratılması, istihdam oranının kalıcı olarak yükseltilmesi ve toplumsal kalkınmanın sağlanmasıdır.

Genel Amaçlar:

– Cumalıkızık yerleşiminde kültür turizmi yoluyla kadınlar ve gençlerdeki işsizliği ve yoksulluğu önlemek.
– Değişen ve gelişen piyasa koşullarına karşı uyum sağlayabilecek, çabuk ve kolay iş bulabilecek kadınlar ve işsiz gençler için olanak sağlamak.
– Kültür turizmine katkı sağlamak amacıyla yerel ev yemekleri, el dokumacılığı, ponsiyonculuk ve ağaç oymacılığı alanlarında girişimciler oluşturmak.
– Tarihi  ve doğal güzelliklere sahip Cumalıkızık yerleşimini her yönden tanıtarak, özelde yerel genelde ulusal anlamda turizme katkı sağlamak.
– Yeni bilgi teknolojileri ve hizmetlerinin kullanımı sayesinde yararlanıcıların kendi gelirlerini ve bunun yanı sıra yerel düzeyde sosyal çevrelerinin gelirlerini arttırmalarını sağlayacak bir modelin yaratılması ve uygulanması;
– Yararlanıcıların ve ailelerinin yerel işgücü piyasasında aranan niteliklere sahip olabilmeleri için becerilerinin arttırılmas
– Benzersiz bir yerel eğitim merkezinin kurulması, girişimcilerin yaratılması, istihdam oranının kalıcı olarak yükseltilmesi ve toplumsal kalkınmanın sağlanmasıdır.

Özel Amaçlar:

– Cumalıkızık yerleşiminde kadınlara ve gençlere yönelik meslek edindirme ve beceri kursları düzenlemek.
– Cumalıkızık yerleşiminde kültür turizmini geliştirme merkezinin kurulması.
– Bölge insanını kültür turizmini anlamaları, kavramaları, benimsemeleri, uyum sağlamaları ve girişimci bir anlayış kazanmaları amacıyla seminerler düzenlemek.
– Yerel ev yemekleri ve doğal ürünleri (erişte-bulgur-ahududu reçeli, marmelatı, gözleme gibi) üretimini ile eğitim kursları düzenlemek.
– Halkı el dokumacılığına teşvik ederek, üretim yapmalarına olanak sağlayacak becerin kursları düzenlemek.
– Bölgenin tarihsel ve mimari özelliklerini görmek için gelen yerli ve yabancı turistlerle iyi bir iletişim kurabilmeleri için İngilizce kursları açmak.
– Bölgeyi ziyarete gelen yerli yabancı turistlere iyi bir ev sahipliği yapabilmek ve konukseverliğini gösterebilmek için pansiyonculuk kursları açmak.
– İletişim ve bilgi teknolojileri alanında istihdam sağlamak ve girişimcilik özelliklerini geliştirmek için bilgisayar kursları düzenlemek
– Bölgede yaşayan halkın yaşadıkları evlerin tarihsel dokusunu bozmadan kendi evlerini onarabilmelerine olanak sağlayacak ağaç işleri ile ağaç oymacılığı kursları düzenlemek
– Yararlanıcıların grupları için faydalı olacak konularda eğitimlerin verilmesi ve standardizasyonun sağlaması
– Yerel düzeyde hedef guruplar için faydalı olabilecek çeşitli bilgileri içeren bir veritabanı oluşturmak.

Hedef kitle listesi ve doğrudan ve dolayı yararlanıcıların tahmini sayısı:

Genel hedef grup, Cumalıkızık Yerleşimi sınırları dâhilinde ikamet eden nüfusun tamamıdır. (Bunlardan 390’ı bayan ve 315 erkek olmak üzere toplam 705 kişidir.) Özel hedef grubu ise, bu bölgede yaşamakta olan kadınlar, vasıfsız işsizler ve gençlerdir.

Doğrudan ve dolaylı yararlanıcılar;

-Cumalıkızık yerleşkesinde oturan ilk  öğrenimlerini tamamlamamış ve son iki yıldır istihdam edilmiş 16-30 yaş arası 85 gençten oluşmaktadır.
-Cumalıkızık yerleşkesinde oturan  ilk öğrenimlerini tamamlamamış 16-40 yaş arası 200 kadından oluşmaktadır .
-Cumalıkızık’ın yerleşkesinde oturan ilk öğrenimlerini tamamlamamış 16-40 yaş arası 100 erkekten oluşmaktadır.

En az 385 kişinin eğitim faaliyetlerine doğrudan katılması; yaklaşık 310 kişinin de projede kapsamında sunulacak hizmetlerden yararlanması öngörülmüştür.

Projenin eğitim kursları , girişimcilik ve istihdam seminerleri  Cumalıkızık  Koruma Yaşatma Projesi “Eğitimler” bölümünde listelenmiştir.

Proje Yürütme Kurulu:

Proje Koordinatörü – Zeki BAŞTÜRK
Eğitim Programcısı – Rahmi ÖZYİĞİT
Teknik Sekreter – Nadir İZMİR
Muhasebeci – Şerafettin GÖKALP
Yerleşim ve iletişim – Oya BOZKURT – Esra MİNEZ
Program Danışmanı – Salih PEKTAŞ
Asistan – Meltem ÖZTÜRK DEDE

Proje Bütçesi:

Yaklaşık olarak 90 000 Euro dur. Bütçenin tamamı eğitimler ve Proje evinin restorasyonuna harcanmıştır.

Projenin Öyküsü

BURSA UNESCO Derneği ülkemizin de bağlı olduğu Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Organizasyonu olan ve anayasası 20 ülkenin resmen katılımı ile 04 Kasım 1946’da onaylanan UNESCO ‘nun kuruluş amaçları doğrultusunda çalışmak ve onun dünya çapındaki programını gerçekleştirmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuştur.

 

Projenin Öyküsü

Bursa Tophane Meslekı Ve Teknık Anadolu Lisesi İle Almanya’nın Kulmbach şehrindeki UNESCO Kardeş Okulumuz Hans- Wılsdorf-Schule Meslek Lisesi arasındaki dostluğun öyküsü…

Almanya KULMBACH şehri Hans Wilsdorf meslek okulu müdürü Peter Josch 1985 yılında UNESCO kardeş okul projesinin amaçlarını ve fikirlerini paylaştığı genç meslektaşı Hartmut Schuberth ile birlikte Kulmbach’ta yaşayan Türk mimar Çetin Özdoruk dan Türkiye’de bir kardeş okul bulma konusunda yardım isterler. Çetin Özdoruk bu projeyi o zamanlar Bursa DSİ Bölge Müdürü ve kendisinin okul arkadaşı olan Erdem Saker’e anlatır. Erdem Saker bu değişim programı fikrinden çok etkilenir. Arkadaşı ve aynı zamanda da Türkiye’de öğrenim düzeyi yüksek olduğu kabul edilen Tophane Endüstri Meslek Lisesinin Müdürü Orhan Savaşeri’yi bu proje için ikna eder. 27 Mayıs 1985 de Hans Wilsdorf meslek okulu , ATS- Kulmbach Spor Kulübünden küçük bir grupla beraber (19 öğrenci ve 6 öğretmen) Türkiye’ye gelir. Grup Mudanya iskelesinde coşkuyla , folklor ekipleriyle karşılanır ve ilk buluşma gerçekleşir. Bu buluşma Türk ve Alman meslek okulları arasındaki ilk karşılaşmadır.. İkinci buluşma 14 Temmuz 1986’ da Kulmbach ‘da gerçekleşir.

Peter Josh’un vefatından sonra okul müdürü olan Werner Eschenbacher ile proje koordinatörü Hartmut Schuberth ve Tophane Meslek Lisesi okul müdürü Orhan Savaşeri ile proje koordinatörü Oya Bozkurt değişim programını yıllarca sürdürürler.1988 yılında staj çalışmalarının başlamasıyla beraber ilişkiler üst seviyeye çıkar. Tophane EML “UNESCO Kardeş Okullar” bünyesine kabul edilir. 8 Haziran 1992 de iki okul kardeş okul olur, kardeşlik protokolu imzalanır. 1995 yılı Temmuz ayında Kulmbach’da kardeşliğin 10.yılı kutlanır. Werner Eschenbacher’in emekliliğinden sonra Werner Eschenbacher ve Oya Bozkurt’un öncülüğünde Kulumbach ve Bursa da karşılıklı UNESCO dernekleri kurulur ve bu dernekler kardeş okul çalışmalarını desteklemeye başlarlar. 1997 yılında Tophane EML ’de Oya Bozkurt’un emekli olması ile kardeş okul koordinatörlüğünü Hüseyin Köse daha sonra da Mesut Aksu üstlenmiştir.

Almanya’da ise 2013 yılında emekli olan Hartmut Schuberth’in yerine Christoff Hofmann koordinatörlük görevini sürdürmektedir. İki okulun ilişkileri yerel yönetimlere de yansır ve Bursa ile Kulmbach kardeş şehir olurlar. 29 Ekim 1998 Bursa’da ve 3 Temmuz 1999 Kulmbach’da kardeşlik protokolleri imzalanır. Bugüne kadar her iki şehrin belediye başkanları ve okulda görev yapan tüm okul müdürleri bu projeye destek verirler.1985 yılında başlamış olan kardeş okul çalışmaları aralıksız olarak sürdürülmüştür. Bu yıl  26 Mayıs – 9 Haziran 2018 tarihleri arasında, Bursa ‘da gerçekleşen 46. buluşma ile kardeşliğin 33. yılı kutlanmıştır.

 

Amaçları ve Boyutları

PROJENİN AMACI

Zengin değerlerin birikimini taşıyan Cumalıkızıklıların örnek çalışmalarla sosyo-kültürel ve ekonomik alanda geliştirmeleri ve yerleşimlerini onarmalarına ve yaşamlarını iyileştirerek sürekliliklerine katkı sağlamaktır.

Projenin Başlama nedenleri;
Koruma politikalarındaki eksiklik, tarihi ve doğal dokunun yıpranmaya başlamış olması, şehre göç ile nüfusun azalması ve binaların yıkıma bırakılması, kaçak yapılaşma, eğitimde yetersizlik, köy tüzel kişiliğinin ve mal varlığının kaybedilmiş olması, tarım kazancının azalması, aile yapısında değişim, bütünü ile korunarak günümüze gelebilmiş tek yerleşim olmasıdır.

SOSYOKÜLTÜREL BOYUT

A-  Cumalıkızık’ın sosyal yapı gelişiminin planlı sürdürülebilirliğinin sağlanması
     –  Sosyal yapının gelişimi amaçlı sürdürülebilir bir eğitim ortamının sağlanması (bilgilendirme toplantıları, eğitim v.b.
     – Etkinliklerin düzenlenmesi  (seminerler, söyleşiler, sinema tiyatro sergi etkinlikleri vb)

B-  Cumalıkızık’ın kültürel yapısının korunması ve zenginleştirilmesi
     –  Bu amaçlı sürdürülebilir bir eğitim ortamının sağlanması
     –  Kültürel yapının zenginleştirilerek geleceğe taşınması
     –  Cumalıkızık’ın kültürel yapı işleyişinin örgütlenmesi ve bunun için gerekli kaynakların akılcı yönetimi Cumalıkızık halkının kendi kültürünün zenginleştirilme sürecini benimsemesi Cumalıkızık’ın sürdürülebilir bir kültürel yapı örgütlenmesinin oluşturulması ve desteklenmesi
     –  Cumalıkızık’ın önce yaşayanlarına sonra yerel, ulusal ve uluslararası boyutlarda tanıtılması. Yurt içi ve yurt dışı sunumlar, çeşitli tanıtım yayınları daha sonra gelenekselleşen şenlik organizasyonları yapılmıştır. İlk dört Cumalıkızık Festivali’nin planlanması, organizasyonu ve hayata geçirilmesi.

EKONOMİK BOYUT

A- Cumalıkızık’ın ekonomik yapısının incelenmesi.
   – Belirlenen farklı zaman birimlerinde ekonomik yapının incelenmesi ( Tarım-hayvancılık-ev ve el ürünleri vb. )
   – Çevresel değişimin ekonomik yapıya etkisi,
   – Yerleşimdeki iş gücünün ve yerleşimden giden iş gücünün incelenmesi,
   – Gelecekte Cumalıkızık’ın ekonomik gelişimi sağlayacak alt yapının araştırılması
   – Cumalıkızık’ın ekonomik gelişiminin sağlanması.
   – Ekonomik yapının değerlendirilmesi
   – Tarım girdisinin sürdürülebilir olması, eko tarım çalışmalarının geliştirilmesi,
   – Yerleşimden giden iş gücünün geri çekilmesi, iş kollarının geliştirilmesi, geleneksel zanaatlarının geliştirilmesi,
   – Ev ve el ürünlerinin geliştirilmesi, üretim-sunum-pazarlama modellerinin oluşturulması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması.
   – Yerleşimin tarihi geçmişinin geleceğe taşınmasında ekonomik girdiler sağlanması,
   – Cumalıkızık’ın doğal güzelliğinin yaşanırlığının sağlanması ve bunun ekonomik girdiye dönüştürülmesi,
   – Cumalıkızık’ın doğal değerlerinin ekonomik girdiye dönüştürülmesi (su vb.)
   – Ekonomik canlanmayı sağlayacak etkinliklerin sağlanması (şenlik-pazar-tur programları)

B- Cumalıkızık’ta sürdürülebilir ekonomik yapı örgütlenmesinin sağlanması / Finans Çözümü



FİZİKSEL BOYUT

Bursa Büyükşehir belediye Başkanı ve Tarihi Çevre Koruma ve Yenileme Şube Müdürlüğü’nün katkı ve koordinasyonuyla fiziksel çalışmalar başlamıştır. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı, Bursa UNESCO Derneği başkanı Erdem Saker aynı zamanda projenin başkanlığını üstlenmiş ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin ilgili birimleri, Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü, İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi,O.D.T.Ü. Mimarlık Fakültesi, Turizm Bakanlığı Yatırımlar Genel Müdürlüğü ,Turizm İl Müdürlüğü, Bursa Müze Müdürlüğü, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü, TELEKOM Gençosman Müdürlüğü, Mimarlar Odası Bursa Şubesi, BUSKİ Genel Müdürlüğü, TEDAŞ Bursa Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğü, ÇEKÜL-Yapı Donatı A.Ş., Özgür İnşaat San. A.Ş.’nin katkılarıyla sürdürülmüştür.

Küpeli Ev

Küpeli Ev; proje kapsamında Cumalıkızık kültür turizmine katkıda bulunmak  üzere, yöre halkını ev pansiyonculuğuna özendirmek ve örneklemek üzere müze ev olarak restore ve dekore edilmektedir.

Yaklaşık üç yüz elli yaşında olduğu köylülerce ifade edilen bu ev, 2000 yılında satın alınmış, restorasyonu ve dekorasyonu bugüne kadar sürmüştür.

Derneğimizin Cumalıkızık koruma yaşatma projesinin bir parçası olan, Kültür Turizmine destek olmak amacıyla evin iki odası, banyo ve mutfağı yaşayanlara örnek olmak üzere hazırlanmıştır. Evin tamamı ise MÜZE EV olarak restore ve dekore edilmiştir.

Küpeli Ev adını Cumalıkızık yöresinde çokça yetişen küpeli çiçeğinden almıştır. Odaların isimleri ise yörede yetişen ürünlerin isimleridir. ( Ahududu Oda, Kestane Oda, Kiraz Oda, Ortanca Oda gibi ) Evdeki perdeler köyün evlerindeki sandıklarda korunan eski dantellerin desenleri tekrarlanarak köylülere ördürülmüştür. Kardeş derneğimiz ve proje ortağımız Kulmbach-Plassenburg Kulübü’nün Almanya’ya ait yöresel giysi ve objeleri de evde sergilenmektedir. Böylece iki kültürü bir arada izlemek mümkün olmaktadır.

2010 yılının mayıs ayında Almanya’dan gelen;  proje ortaklarımız, bölge kaymakamı ve belediye yetkilileri ile Berlin Wilmersdorf Belediye Başkanı’nın da katıldığı  Bursa Senfoni Orkestrası’nın eşlik ettiği bir törenle evin resmi açılış yapılmıştır.